5 Aralık 2010 Pazar

kars

KARS İLİNİN TARİHÇESİ
Kars adının kaynağı Karsaklardan gelmektedir. M.Ö. 130-127 yıllarında Kafkas Dağlarının kuzeyinden ve Dağıstan'dan gelerek Kars çevresine yerleşmiş, buraya adlarını vermişlerdir. Bu durumda Kars,Türkiye'deki en eski Türkçe il adı ününü kazanmıştır. Divan-ı Lügat İt Türk'te Kars


Deve veya Koyun yününden yapılan Elbise, Şal,Kuşak dokuma anlamındadır. Araştırmalarda Kars'ın tarih öncesi çağlardan bu yana yerleşme merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Kür (Kura) ve Aras (Araz) nehirleri boylarında yapılan kazılarda bunun izlerine rastlanılmaktadır.
Kabataş, Yontmataş ve Cilalıtaş devirlerinden itibaren yerleşme merkezlerinden oluşu yanında M.Ö. 9000-8000 yıllarından bu yana Hayvan ehlileştirme ve tarım devirlerinde yaşamıştır. M.Ö. 5000-4000 yıllarında Doğu Anadolu ve Azerbaycan'a yerleşen Hurriler Kars'ın bilinen ilk sakinleridir. Daha sonra M.Ö. 9. yüzyılda Güneyden gelen Urartu'ların egemenliğine girmiştir. Urartular 2500 yıl küçük beylikler vasıtasıyla egemenliklerini sürdürmüşlerdir. M.Ö. 655 yılında Urartular Kimmer akınları sonucunda bölgeden çekilince hakimiyet İskitlere geçmiştir. İskit egemenliği M.Ö. 145 yılına kadar sürmüştür. Bu tarihten itibaren Partlar, İskit egemenliğine son vererek Arsaklı beyliğini kurmuşlardır. Kars adı da buradan kaynaklan- maktadır. Arsaklar M.Ö. 2. yüzyıldan M.S. 5. yüzyıl ortalarına kadar Kars'ta hüküm sürmüşlerdir. 430 yılında Sasanilere geçen bölge uzun süre Sasani, Bizans ve Araplar arasında savaş alanı olmuştur. Bunlar arasında kısa sürelerle el değiştirmiştir.
1064 yılında Selçuklu Türkleri tarafından fetih edilerek Türk Şeddatlı Beyliğinin emrine verilmiştir. 1200 yılında Gürcü Atabeylerin eline geçen bölge 1239'da Moğollar tarafından tahrip edilmiştir. Moğollar Anadolu'dan çekilince 1406'da Karakoyunlu’ların, 1467'de da Akkoyunlu’ların eline geçmiştir. Bu iki beyliğin sürekli savaşları Kars ve çevresini çok etkilemiştir. Yerleşme merkezlerinin tahrip edilmesine ve nüfusun azalmasına sebep olmuştur. 1535 (93 Harbi) Osmanlı-Rus harbine kadar önce İranlı'lara sonra Ruslara karşı en büyük askeri üs olmuştur. 1918'e kadar 40 yıl Rus işgalinde kalmıştır.1918'de tekrar alınmış, altı ay sonra Mondros Mütarekesi gereği Ordunun çekilmesi üzerine kaderiyle başbaşa bırakılmıştır. Ordunun desteğinden mahrum kalan Kars'lılar önce Milli şura sonra Cenub-i Garb-i Kafkas Hükümetlerini kurarak mücadeleye devam etmişlerdir. 30 Ekim 1920'de Kazım Karabekir yönetimindeki Türk ordusu Kars'ı alarak Türk topraklarına katmıştır.,
                                 




                                                    Tarihi Yerler
Kars Kalesi: 1152’de Saltukoğullarında Sultan Melik İzzeddin tarafından Mîmar Firuz Ağaya yaptırılmıştır. Sultan Üçüncü Murad Han devrinde büyük ölçüde tamir ettirilmiştir. İçkale günümüze kadar sağlam olarak gelmiştir. Dışkale surlarının kalıntıları vardır. Kalede 220 burç ve kule 2000 mazgal bulunur.

Evliyâ Câmii: 1579’da yapılmıştır. Bu devirde yapılan camilerin en önemlilerindendir. 1628’de yıkılmışsa da sonradan tâmir ettirilmiştir.

Beylerbeyi Sarayı: 1579’da devrin Beylerbeyisi için yapılmış iki katlı bir binâdır. Osmanlı devri sivil mîmârîsinin güzel örneklerindendir. 1828’de Osmanlı-Rus savaşında yıkıldı ise de yeniden yapılmıştır.

Havarîler Kilisesi: 932-937 seneleri arasında yaptırılmıştır. 1579’da câmiye çevrilmiş ve Kümbet Câmii ismini almıştır. 1778’de Ruslar tarafından tâmir ettirilerek tekrar kiliseye çevrilmiştir. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

Mesire yerleri: Kars ili, yaylaları, gölleri ve temiz havası bakımından çok zengin illerimizdendir. Sarıkamış ilçesine 4 km uzaklıkta orman içi dinlenme yeri olan Soğuksu ilin önemli mesire yerlerindendir. Sarıkamış ormanları gezilmeye değer güzel yerlerdir.

Kaplıcalar: Kars, şifalı su kaynakları bakımından da zengin ise de, gerektiği şekilde faydalanılmamaktadır. Şifalı su kaynaklarının çoğunda tesis yoktur. İlin çeşitli yerlerinde maden suları çıkmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder